Merhaba değerli meslektaşlarım ve sevgili veliler,
Başlıkta da söylediğim gibi kitap okumayı sevdirmeye kesin çözüm yolu sunacağım. Çocuklarımız severek ve isteyerek kitap okusun istemez misiniz ? Çocuklarımız artık siz oku demeden kendisi okuyacak. Kitap okumak bir yaşam biçimi olacak.

Konumuzu maddeler halinde anlatacağım ki akılda kalıcı olsun. Gerçi yazdıklarımı unutup sitemize tekrar tekrar girmenizi daha çok isterdim ama siz genede bizi ziyaret etmeyi unutmayın

KURAL 1 : KİTAP SEÇİMİ
Altın niteliğinde vereceğim bu bilgileri sizde bir kenarı not etmeyi unutmayın. Öğrencilere kitapları hep bizler veriyoruz. Oysaki düşünün Oğlum, kızım şöyle mağazayı bir gez dolaş kendine yakışanı al, üstüne giy, beğendiysen de al gibi konuşmayı yapsak ve çocuğumuza seçim şansı versek kendi dünyasını kursa sizce alışverişi istekli ve heyecanlı bir şekilde yapmaz mı? hem sorumluluk kazanır hem de düşüncesi gelişir. En önemlisi ise bunu yapmak için zevk alır. çünkü çocuklar kendi seçtiği şeyleri hep daha çok önemser.

ÖNERİM : Çocuğunuzla bir kitap evine gidin ve özgür bırakın. Oğlum,kızım bak burada senin beğeneceğini düşündüğüm yüzlerce kitap var. Hadi şimdi gez dolaş ve araştır. Beğendiğin kitaplar al getir beraber inceleyelim bakalım. Beğendiklerini alalım diyebilirsiniz. Bu sayede çocuk kendi seçimini yaptığı için kendiyle özleşmiş sevdiği kitabı bulur. En önemlisi bu kitap seçme özgürlüğünü çok sever. Biz ise çaktırmadan bir sürü kazanımı çocuğa yüklemiş oluyoruz bu sayede.

KURAL 2 : AİLE KATILIMI
Birinci kuralı uygulayanlar ikinci kuralımı dinleyebilirler. Bu ikinci kuralımız ise çocuğun sevdiği kitap okuma alışkanlığını süreklilik kazandırmada en önemli etken. Tamam çocuğumuz birinci kuralı yapınca kitap okumayı sevecek ve isteyecek. Fakat bu uzun süreli olmayabilir. İleri ki zamanlarda bu sıradanlaşabilir. Hatta sönebilir. Bunun süreklilik kazanması için ikinci kuralımızı da uygulayalım. Peki nedir bu. Hemen bir örnekle açıklayayım. Girdiğiniz bir ortamda herkes telefonu ile oynuyor. Peki siz bu ortamda ne yapardınız ? bende telefonumu çıkarır oynardım diyenleri duydum. Aksini yapan varsa yoruma yazabilir

ÖNERİM : Akşamları ailenin tüm bireyleri kısa bir zaman da olsa okuma saati düzenleyin. Bu süreyi tamamen siz ayarlayın. Ama kesinlikle her gün olsun. 15dk, yarım saat, bir saat tamamen size kalmış. Okuma saatinde herkes aynı odada olsun ve bu süre boyunca sadece kitap okunsun. Sadece bu kadar mı? Hayır tabi ki de. Kitaplarınızı okuduktan sonra okuduğunuz yerleri birbirinize anlatarak etkileşim kurabilirsiniz. Herkes birbirine kitabı hakkında bilgi verebilir. Mesela benim kitabımda Fufuk tatilde çok güzel bir yere gitti. şöyle yaptı böyle yaptı diye anlatabilirsiniz. Herkes etkileşimde bulununca gene bir çok kazanımı çaktırmadan çocuğumuza yüklemiş oluyoruz. Hem aile bağları olsun hem de değerler olsun bir çok kazanımı öğretmiş olduk. Gelelim son kurala.

KURAL 3 : DEĞERLENDİRME
İlk iki kuralı yaptık ve her gün ailece akşamları kendi seçtiğimiz kitaplarımızı okuyoruz. Bu çok güzel bir şey. Artık yeni kitaplar alıp onları da okuyup ailemle paylaşmalıyım diyen bir çocuğunuz var. Peki okuduğunu ne kadar anlamlı hale getirdi acaba? Bence gayet başarılı bir şekilde okuduğunu anladığını düşünüyorum. Çünkü kitabı kendi seçti ve sizlere her gün kitabından bahsetti. Unutması mümkün değil. Ama acaba okumak için mi okuyor yoksa bir şeyler kazanmak için mi okuyor? İşte Bu kural ise bize okuduğumuzu değerlendirmemize ve kendimizi geliştirmemize yarıyor. Böylece okuyarak kendimizi nasıl geliştireceğimizi de kendimiz öğrenmiş oluyoruz. Düşünün ki öğretmensiniz gerçi bu yazımı okuyorsanız muhtemelen öğretmensiniz Her gün öğrencilerinize konuları anlatıyorsunuz ve öğrencilerin anlaması için her türlü yolu deniyorsunuz. Peki kaçımız bu denediğimiz yöntemleri bir kağıda yazıyoruz ? Hangimiz şu yöntemi denedim bu etkiyi verdi, bunu denedim böyle oldu diye bir değerlendirme yapıyor? Farkında olmadan belki onlarca yöntem deniyoruz öğrencilere bir şeyleri öğretmek için ama bunu bilerek yapmak daha iyi olmaz mıydı? Mesela bu öğrenci bu yoldan anlar böyle anlatayım, yada şu öğrenciye şöyle davranayım diye direkt diyebiliyor muyuz ? İşte tam da bunu demek istiyorum.Kitap okuyoruz her gün. Dizi izler gibi olmasın. Kendinize bir şeyler katması lazım. Bunu da hayata uygulamanız lazım. Bu yüzden bu önerimi de dikkate alırsanız Başarıya ulaşacağınıza eminim.

ÖNERİM : Okuduğu kitap ile ilgili soruları çocuk kendi hazırlasın ve kendini değerlendirsin. Ve her değerlendirme kağıdını saklasın. Sorular her çeşit olabilir. Test, doğru yanlış, klasik, boşluk doldurma fark etmez. Önemli olan soruları kendisinin hazırlaması. Peki neyi amaçladık böylece? Şöyle ki Bir sonraki kitap alacağımız zaman bu kendi değerlendirmemize göre alacağız. Bak Macera okudum böyle etkileri oldu kitabın, şöyle olumlu böyle olumsuz yönleri var. Şimdi ki kitabım da konusu farklı olsun çok çeşit tarzda okuyup hepsini değerlendirmek istiyorum diyebilir. Çocuğunuz böyle dediği an bu kazanım amacına oturmuş demektir. Başka yorumlar da yapabilir yeter ki kendisini geliştirecek yorumlar yapması. Ve artık çocuklarımız kitap okumanın bilincine varmış, araştırmak ve kendini geliştirmek için okuduğunu bilecektir. Okumak için okumayacaktır.

İşini AŞKLA yapan değerli öğretmenlerim umarım bu yazı sizi sıkmamıştır. Ve umarım çocuklarımızın hayatınızda önemli bir yere vurgu yapabilmişimdir. Sağlıcakla kalın.

[ Sınıf Öğretmeni Ufuk KOCA ]


Sizinde eklemek istediğiniz ya da çıkarmak istedikleriniz varsa yorumlara belirtirseniz sevinirim. Bilgiler paylaştıkça güzeldir.

NOT : Yazımızın tamamını ya da bir kısmını başka sitelerde site ismi ve yazanın ismi verilmek suretiyle paylaşıma izin veriyoruz. Onun dışında paylaşımlara izin vermiyoruz. Saygılarımla.